Bilimsel araştırmalar, bilim insanı olma yolundaki en
büyük aracımızdır ve bu araştırmalarda etik değerler ise
en büyük dayanağımızdır. Türk Dil Kurumu sözlüğünde
“etik” sözcüğünün anlamı “Çeşitli meslek kolları arasında
tarafların uyması veya kaçınması gereken davranışlar
bütünü”, “ Ahlaki, ahlakla ilgili” dir.
Bilim insanı olmak özverili, zorlu süreçlerden geçmeyi
gerektirir. Tarihsel süreçte bilim insanlarının birbirlerinin
ortaya çıkardığı araştırmalara güvenerek ve inanarak
bugün bizler için temel sayılan birçok buluşa imza atmışlardır.
Bu uzun yolun en yakın takipçisi ancak açıklık ilkeleri ve
dürüstlük olabilir. Bizlere ışık tutması açısından başta genç
araştırmacılar olmak üzere ve tüm bilim insanlarına bilimsel
yayın etiğinin vurgulanması gerekliliği ortaya çıkmaktadır.
Bilimsel yayın etiği denildiğinde anladığımız bir araştırmanın
tasarlanmasından başlayarak verilerin toplanması,
sonuçların analizi ve yorumlanması ile yayın olma aşamasına
kadar yapılanların tümünün ahlak ilkelerine uygun ve
dürüst davranılmasını içermektedir.
Ülkemizde de bilindiği gibi son yıllarda özellikle akademik
yükseltme ölçütlerinde kabul görmüş uluslararası veri
tabanlarında (SSCI-E.vb.) yer alan dergilerde yayınların
olması koşulunun getirilmesi ile birlikte, önemli düzeyde
bilimsel yayın sayımızda artış olmuştur. Bununla birlikte etik
sorunlarda da artış kaydedilmiştir. Ülkemizdeki bilim kuruluşlarında
bu konu üzerinde çalışmaları ile etik kurallar
konusunda bilgilendirme ve düzenlemeler yapılmıştır. Bu
konuda dünyadaki Tıp ile ilişkili dergilerin editörleri biraraya
gelerek çeşitli klavuzlar hazırlamışlar ve bunlar sürekli
güncellenmiştir. Uluslararası Tıp Dergileri Editörler Kurulu
(ICMJE), Biyomedikal dergilere gönderilen makalelerde
bulunması gereken standartlar adı altında gerekli önerilerde
bulunmuş ve en son Ekim 2008 yılında güncellenmiştir.
Bu klavuzun Türkçe çevirisi de bulunmaktadır.
Bilimsel yanıltma iki ana başlık altında toplanabilir. Bunlar;
I. Özensiz-disiplinsiz Araştırma (sloopy research): Bilimsel
gereklerini tam olarak yerine getirmeden yapılan araştırmalardır. Burada kasıt yoktur ancak araştırmacının
bilgi ve beceri eksikliği vardır. Çalışma süreci gerektiği
gibi sürdürülmez (ör.uygun olmayan istatistiksel analiz
kullanımı). Yanlışlarının farkında değildir, iyi niyetlidir
ama sonuçlar güvenilir değildir.
II. Bilimsel yalancılık-sahtekarlık-bilimsel saptırma (scientific
fraud): Yapılan bilimsel araştırmanın süreçlerinin,
metodlarının - sonuçlarının bilerek isteyerek yanıltılması,
değiştirilmesidir. Araştırmanın güvenirliğini bilerek
bozmaktır.
Bilimsel yayınlarda etik kabul edilmeyen durumlar
Aşırma-(plagiarism): Başkalarına ait olan araştırma verilerinin
bir kısmını veya tümünü, bir makalenin tamamını
veya makale içerisindeki bölümleri haber vermeden, izin
almadan ve kaynak göstermeden kendisininmiş gibi kullanmaktır.
Alıntı yapılan çalışmaları kişi kendinin özgün
düşüncesiymiş gibi sunar, kaynaklar açık olarak belirtmez
yada kasıtlı olarak değiştirerek kullanır. Başkalarına ait
düşünce ve bulguların aynen alıntı olduğunu açık biçimde
gösterecek şekilde ör “…” içinde yazarak, dipnotta belirtilerek
sunulmalı, alıntı yapılan kaynağa ait eksik bilgi verilmemelidir.
Uydurma (fabrikasyon): Burada hiç araştırma yapılmadığı
halde yapılmış gibi sunulmaktadır. “masa başı araştırma”
olarak da ifade edilebilen bu durumda yapılmayan bir araştırma
yapılmış gibi gösterilmektedir. Diğer bir değişle, araştırma
için gerçekte var olmayan verilerin, araştırma yöntem
ve cihazlarının kullanılması, analiz edilerek yayınlanmasıdır.
Çarpıtma (falsification): Araştırmadaki verilerin bilerek
doğru sonuç almayı engelleyecek şekilde değiştirilmesidir.
Doğrudan veriler üzerinde istatistiksel oynama yapılması,
yada ortaya çıkan sonuçlardan (ör. hipotezini desteklemeyenleri)
bir kısmının bilerek değerlendirmeye alınmaması,
sonuçlarla oynanmasıdır.
Çoklu yayın-dublikasyon (duplication): Aynı çalışma veri
ve sonuçlarının birden fazla dergiye gönderilmesi veya
yayınlanmasıdır. Aynı araştırmanın iki farklı dilde yayınlanması gereken özel koşullarda mutlaka her iki editörden de
izin alınması gereklidir.
Dilimleme-salamizasyon (least publishable units): Bir
araştırmanın sonuçları tek bir makale olarak verilmesi yerine
uygun olmayan biçimde bölünerek iki veya daha fazla
sayıda yayın yapılmasıdır.
Destek veren kurum-kuruluşları belirtmeme: Araştırmanın
herhangi bir kurum yada kuruluştan destek alınarak
yapılması durumunda destek veren kuruluşların katkılarının
belirtilmemesidir.
Çıkar çatışması (Conflict of interest): Yazarlar yayın gönderme
aşamasında araştırmaları hakkında ön yargı oluşturabilecek
tüm finansal ticari kuruluşlarla olan ilişkisini açıklamalı
ve bunların bilimsel tarafsızlığı etkilemediğine dair
bilgilendirme yapmalıdır. Bugün bir çok dergi makale kabul
etmeden önce bu konuda yazarlardan onam istemektedir.
Yazarlık sorunları: Yazarlıkla ilişkili sorunları arasında,
hayali yazarlık, armağan yazarlık ve yazarlık haklarına saygı
duymamak sayılabilir. Yapılan araştırmaya hiçbir şekilde
katkısı olmayan kişileri yada konumları nedeniyle bazı
yöneticileri (bölüm başkanı, şef..vs) çalışmaya dahil etmek
etik davranış olarak kabul edilmemelidir. Bunlara farklı
merkezlerde yapılan ve hiç emeği geçmeden birbirlerinin
adlarının yazılması, yazar adlarının değiştirilmesi, eksik
yazılması katkısı oranında sıralamanın yapılmaması da dahil
edilmektedir. Unutulmamalıdır ki tüm yazarların araştırmalarında
yer verdikleri bilgilerin yasal sorumlulukları kendilerine
aittir ve bir araştırmadaki etik yanıltmadan tüm yazarlar
sorumludur.
Bir makalede yazar olmak için;
1. Çalışmanın planlanması, tasarımı, verilerin toplanması,
yorumlanmasında dikkate değer katılım, 2. Yazının taslağının
oluşturulması, kavramsal içeriğinde düzeltme yapma,
3. Yayın öncesi son metni onaylama, yorum katma. Yazar
olabilmek için tüm maddelerin yerine getirmesi gereklidir.
Kaynakların taraflı seçilmesi: Yazarın bilinçli olarak
yada bilmeyerek kendi ortaya koyduğu sonuçlarını destekleyici
yönde kaynakları kullanması, araştırma sonuçlarına
ters yönde yazılmış makaleleri ise kaynak olarak göstermemesidir.
İnsan-hayvan etiğine saygılı olmamak: İnsan yada hayvanların
denek olarak kullanılması ülkemizde de etik kurulların
onayına bağlıdır. Bu konudaki yapılanma değişiklikler
göstermekle beraber araştırmaların yayın haline gelmesine
kadar geçen süreçte etik kurallara uyulmalıdır. Türk
Romatoloji Dergisi'ne yayınlanmak amacıyla gönderilen ve
etik kurul onayı alınması zorunluluğu olan deneysel, klinik
ve ilaç araştırmaları için uluslararası anlaşmalara ve 2008'de
gözden geçirilmiş Helsinki Bildirisi'ne uygun etik kurul onay raporu gereklidir (www.wma.net/e/policy/b3.htm). Deneysel
hayvan çalışmalarında ise “Guide for the care and use of
laboratory animals (www.nap.edu/catalog/5140.html) doğrultusunda
hayvan haklarının korunduğu belirtmeli ve
kurumlarından etik kurul onay raporu almalıdırlar. Etik
kurul onayı ve “bilgilendirilmiş gönüllü olur formu”'nun
mevcudiyeti araştırmanın “Yöntem ve Gereçler” bölümünde
belirtilmelidir. Yazarlar, makaleleriyle ilgili çıkar çatışması
ve maddi destekleri bildirmelidirler.
Bilimsel yanıltmanın engellenebilmesi için öncelikle bu
duruma yol açan nedenlerin değerlendirilmesi ve tıp fakültesi
öğrencilik dönemlerinden başlayarak bu konuda
gerekli eğitim programlarının uygulamaya konulması
gereklidir. Akademik yükselme yolunun çok zorlu bir süreç
ve özveri gerektirdiği unutulmamalıdır. Biz akademisyenlerin
çok önemli bir görevi olan eğitimin her kademesinde
öğrenci ve asistanlarımıza bilimsel bir makalenin tasarlanmasından
yayın aşamasına kadar geçen süreçte bire bir
örnek olup eğitim vermemiz büyük önem taşımaktadır.
Yapabileceğimizin en iyisini yapmaya özen gösterip, etik
değerlere sahip çıkma bilinci içinde sorumluluklarımızı
yerine getirmemiz gerektiğini göz ardı etmemeliyiz.