1Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi, Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı, Ankara, Türkiye 2Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi, Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı, Ankara, Türkiye 3Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı, Ankara, Türkiye |
Menisküsler üzerine yapılan araştırmalar, bu viskoelastik
fibrokıkırdak yapının diz ekleminde yük taşıma, şok
emilimi, stabilitenin sağlanması, eklem kıkırdağının lubrikasyonu
ve propriosepsiyon gibi birçok işleve katkısının
olduğunu göstermiştir 1. Menisküsler %75 kollajen,
%8-13 kollajen olmayan proteinler ve %1 hekzosamin
içerir 2. Kollajen lifler menisküsün yük taşımasını sağlayan
dizilime sahip olan tip I kollajen ağırlıklıdır 2.
Menisektomili dizlerde erken dejeneratif artrit geliştiği
birçok çalışmada ortaya konmuştur 3-6.
Menisküslerin sadece üçte birlik dış kısımlarının kanlandığı,
üçte ikilik iç kısmındaki yırtıkların kendiliğinden
iyileşme güçlerinin çok az olduğu ve kollajenin %60’ının
tip II olduğu, üçte birlik dış kısma göre 5-6 kat daha fazla
glikozaminoglikan içerdiği bilinmektedir2. Travmatik
menisküs yırtıkları sıklıkla genç ve aktif insanlarda ortaya
çıkarken, yaşlılarda daha çok dejeneratif yırtıklar gelişmektedir7. Eklem kıkırdağının kaybı sinovyum, bağlar,
kapsül ve menisküslerde ikincil değişikliklere neden olabilmektedir.
Menisküsün iç yapısındaki dejeneratif değişiklikler
kadın ve erkek, aktif ve inaktif tüm insanlarda
genellikle 30 yaş civarında başlar ve ilerleyen yaşla birlikte
artış gösterir7. Orta yaş ve yaşlı hastalarda osteoartrit
sendromuna yol açan eklem kıkırdağının ve diğer dokuların
dejenerasyonu ağrı ve sakatlığın en önemli nedenidir.
Bu dejeneratif süreç hiyalin dejenerasyon olarak bilinir ve
menisküslerdeki yırtıklar kollajen liflerinin dizilimlerindeki
bozulmalarla gerçekleşir.
Literatürde menisküslerin dejenerasyonunu ve kimyasal
değişiklikleri inceleyen çalışmalar yer almakla birlikte
ince yapı düzeyinde dejenerasyonu gösteren çalışma çok
azdır. Bu çalışmanın amacı dejeneratif osteoartritli dizlerde
menisküslerde gelişen değişikliklerin ince yapı düzeyinde
(ultrastrüktürel) incelenmesidir. |
Başa Dön
Özet
Giriş
Materyal ve Metot
Bulgular
Tartışma
Sonuç
Kaynaklar
|
Primer varus osteoartriti nedeniyle total diz artroplastisi
yapılan hastalardan ameliyat sırasında zedelenmeden,
olabildiğince total olarak çıkarılan 20 medial menisküs
incelemeye alındı. İkincil osteoartritli dizler (romatoid
artrit, posttravmatik artrit, osteonekroz) çalışmaya alınmadı.
Hastalar çalışma hakkında bilgilendirilerek çıkarılan
menisküslerinde inceleme yapılabileceğine dair bilgilendirme
ve onam formu alındı. Hastaların ortalama yaşı 68
yıl 5 ay (62-75 yaş arası) idi. 10 kadın ve 10 erkek hastadan
alınan örnekler incelendi. Hastalarda orta ve yüksek
düzeyde gonartroz bulguları vardı. Hastalarda şikayetlerin
başlangıcından ameliyata kadar geçen süre ortalama 3
yıl 4 ay (3 ay-8 yıl) idi. Hastaların vücut kitle indeksleri
ortalama 35.2 (27.7-43.5) olarak hesaplandı. Standart
orta hat kesisi ile girildikten sonra parapatellar artrotomi
yapıldı. Medial menisküs olabildiğince zedelenmeden ve
tam olarak çıkarıldı. Makroskopik incelemeleri yapıldıktan sonra, aşınmanın en fazla görüldüğü yer olan ön-arka
planda orta bölümlerinden santral üçte ikilik kısımları
alınarak histolojik incelemeler yapıldı (Şekil 1). Örnekler
travmatik dizüstü amputasyonu olan 22 ve 29 yaşlarında
iki erkek hastadan çıkarılan, makroskobik olarak normal
görünümlü 2 medial menisküsün aynı bölgelerinden alınan
parçalarıyla histolojik olarak karşılaştırıldı.
Büyütmek İçin Tıklayın |
Şekil 1: Osteoartritli diz ekleminden çıkarılan bir menisküste
fibrilasyon ve aşınmanın makroskopik görünümü ve
işaretlenerek histolojik olarak incelemeye alınan santral
üçte iki orta bölgesi |
Histopatolojik İnceleme
Işık mikroskobik inceleme için; medial menisküs parçaları
%10’luk nötral formalinde 2 gün tespit edildi. Dokular
yıkandıktan sonra artan konsantrasyonda (%50, %75,
%96, %100) alkollerle dehidrate edildi. Dehidratasyondan
sonra ksilolde şeffaflandırılan dokulara parafin emdirildirildikten
sonra parafine gömüldü. Hazırlanan doku bloklarından
Leica RM 2125 RT mikrotomla 5 μm’lik kesitler
alınarak hematoksilen eozin, toluidin mavisi ve mallory
azan boyaları yapıldı. Çalışma gruplarını bilmeyen iki araştırmacı
tarafından değerlendirilerek Nikon Eclipse E 600
ile görüntü alındı.
Geçirimli elektron mikroskobik (transmission electron
microscope-T.E.M.) inceleme için; Dokular %2.5 gluteraldehit
ve %2 paraformaldehit karışımında 2 saat tespit edildi.
Fosfat tamponda yıkanarak %1 osmiyum tetroksitte 2 saat
ikinci tespiti yapıldı. Yıkamadan sonra Araldite gömülerek
Leica EM FCS (Vien Austria) ultramikrotomla kesildi. 1
μm’lik yarı ince kesitler toluidin mavisi-azur II ile boyandı.
İncelenecek alan seçildikten sonra ultramikrotomla 60-70
nm’lik ince kesitler alındı. LEO 906 E TEM (80 kVOberkochen-
Germany) ile incelenerek görüntü alındı. |
Başa Dön
Özet
Giriş
Materyal ve Metot
Bulgular
Tartışma
Sonuç
Kaynaklar
|
Makroskopik bulgular
Alınan örneklerin makroskobik değerlendirmesinde;
periferik üçte ikilik kısımlarının normal görünümde ve
kalınlıkta olduğu görülürken, patolojik bulguların orta
üçte birlik kısımlarda olduğu belirlendi. 4 menisküste
(%20) horizontal yırtık, 11 menisküste (%55) kompleks
yırtık, 17 menisküste (%85) fibrilasyon ve incelmeler görülürken, 4 menisküs (%20) normal görünümlü olarak
kaydedildi.
Histopatolojik bulgular
Işık mikroskobunda yapılan incelemede, normal menisküs
grubunda belirgin lakünalar içinde büzüşmüş hücreler
ve sıkı paketlenmiş kollajen lif yapısı izlendi. Matriksten
kolaylıkla ayırt edilebilen oval ya da yuvarlak tek kondrositler
görüldü. Kollajen lif demetleri homojen, düzenli ve
ondülan yapıdaydı. Normal menisküsten alınan doku
örnekleri geçirimli elektron mikroskobuyla incelendiğinde
tüm örneklerdeki kollajen liflerin diziliminin homojen
yapısı izlendi (Şekil 2A, 3A). Osteoartritli dizlerdeki menisküslerden
alınan doku örneklerinde yapılan incelemede
kollajen liflerde heterojen dizilim izlendi. Bazı alanlarda
konsantrik fibröz demet lamellerinin organizasyonunda
bozulmanın yanı sıra kalitatif olarak değerlendirildiğinde
kollajen liflerin miktarında azalma vardı. Bazı lokal alanlarda
son derece seyrek düzenlenmiş kollajen lifler izlendi
(Şekil 2B, 3B). Her iki grupta toluidin mavisiyle boyanmış
kesitler incelendiğinde hücreleri çevreleyen matriks alanında
metakromazi görülen bölgeler belirlendi. Kontrol
grubunda kondrositlerin etrafındaki metakromazi belirginken,
osteoartritli dizlerden alınan menisküs grubunda
sadece hücre proliferasyonu olan alanlarda metakromazi
izlendi (Şekil 2C, 2D). Bu gruptaki tüm örneklerde, normal
menisküs grubuyla karşılaştırıldığında kıkırdak hücrelerinde
kalitatif olarak azalma varken, topografik gözlemlerde
lokal hücre proliferasyon alanlarında kümeler yapmış
hücreler ve dev kondromalar izlendi. Dev hücrelerin
çevresinde bazofilik reaksiyonlar belirlendi (Şekil 2E, 2F,
3G). İnce yapı düzeyinde kontrol grubundaki kondrositler
yüzeyindeki kısa uzantılar, organeller ve sitoplazmasındaki
küçük lipid damlacıklarıyla olağan görünümde izlendi.
Kondrositleri çevreleyen belirgin teritoriyal alan, kollajen
lifler içeren matriksten kolayca ayırt edilebildi (Şekil 3C,
3D). Kontrol grubuyla karşılaştırıldığında osteoartritli dizlerdeki
menisküs grubunda izlenen kondrositler daha
oval ve ince uzundu. Teritoriyal matriks alanları bu grupta
son derece seyrekti veya izlenemedi (Şekil 3F). Normal
menisküslerdeki kondrositlerin sitoplazmasında izlenebilen
küçük lipid damlacıklarının sayısı ve büyüklüğündeki
artış osteoartritli dizlerdeki menisküs grubunda belirgindi
(Şekil 3E). Bu grupta hücrelerarası alanda dev kalsifiye
yapılar izlendi (Şekil 3H).
Büyütmek İçin Tıklayın |
Şekil 2: Işık mikroskobik panel A,C: normal menisküs (kontrol)
grubu, B, D, E, F: osteoartritli dizlerdeki menisküs grubu. (A)
kontrol grubunda ondülan kollajen lifler (oklar) ve kondrositlerin
yerleştiği lakünalar (*), hematoksilen-eozin (H.E.) boyası, (B)
osteoartritli menisküs grubunda düzensiz kollajen lifler (oklar)
(H.E.), (C) kontrol grubunda kondrositlerin etrafında belirgin
metakromazi (►) toluidin mavisi boyası, (D) osteoartritli diz
grubundaki menisküslerde çok az izlenen metakromazi (►)
toluidin mavisi boyası, (E) osteoartritli diz grubundaki menisküslerde
kondrositlerin oluşturduğu kümeler (C) (H.E.), (F) osteoartritli
diz grubundaki menisküslerde sık izlenen hücre bölünmesi
(M), dev kondrosit (GC) (H.E.) |
Büyütmek İçin Tıklayın |
Şekil 3: Geçirimli elektron mikroskop paneli A, C, D: kontrol
grubu, B, E, F, G, H: osteoartritli dizlerdeki menisküs grubu. (A)
kontrol grubunda homojen düzenlenmiş kollajen lifler (oklar),
(B) osteoartritli diz grubundaki menisküslerde lokal alanlarda
izlenen seyrek düzenlenmiş kollajen lifler (oklar), (C) kontrol
grubunda proteoglikan partikülleri (*) ve filaman (oklar) içeren
bol teritoriyal matrikse uzanan hücre uzantılarıyla (P) olağan
yapıda izlenen kondrosit, (D) kontrol grubunda, sitoplazmasında
bol granüllü endoplazma retikulumu (RER) ve az miktarda
lipid damlacıkları (L) görülen aktif bir kondrosit. Hücrenin glikozaminoglikan
sentezi yaptığını gösteren, hücre etrafındaki
belirgin teritoriyal matriks bölgesi (TM), (E) osteoartritli diz grubundaki
menisküslerde sitoplazmada belirgin yağ damlacıklarıyla
(L) birlikte etrafında teritoriyal matriks (TM) izlenen oval
aktif bir kondrosit, (F) osteoartritli diz grubundaki menisküslerde
sitoplazması hücre organellerinden fakir ve kısa hücre uzantılarıyla
izlenen inaktif fibrosit benzeri bir kondrosit. Hücre
etrafında az ya da hiç izlenemeyen teritoriyal matriks alanı
(***), (G) osteoartritli diz grubundaki menisküslerde sitoplazması
lipid damlacıklarından (L) zengin aktif kondrosit kümesi,
(H) osteoartritli diz menisküs grubunda matrikste izlenen dev
kalsifiye cisim (CB) |
|
Başa Dön
Özet
Giriş
Materyal ve Metot
Bulgular
Tartışma
Sonuç
Kaynaklar
|
Diz ekleminin dejeneratif osteoartriti yaşlı insanlarda
sık görülen bir hastalıktır. Osteoartrit gelişiminde total
menisektominin rolü birçok çalışmada ortaya konmuştur 5,6,8,9. Femorotibial eklemde gelişen dejeneratif
süreçte menisküsler de genellikle etkilenmektedir 10.
Bennet ve Buckland-Wright 11 diz osteoartritinde eklem
kıkırdağı ve menisküste meydana gelişen değişiklikleri
incelediler. Kesitsel, çift kontrastlı makroradyografik çalışmaları diz ekleminde medial kompartman osteoartritinde
eklem kıkırdağı ve menisküste benzer değişiklikler olduğunu
gösterdi. Bu bulgular her ne kadar histolojik olmasa
da radyolojik olarak menisküs dejenerasyonunu ortaya
koymaktadır.
Hunter ve ark.1 kıkırdak kaybı olan semptomatik
diz osteoartritli hastalarda menisküslerdeki patolojik
değişiklikleri manyetik rezonans görüntüleme (MRG)
yöntemi ile izlediler. Bu çalışmalarında menisküs yüksekliğinin
ve kapladığı alanın kıkırdak kaybı ile birlikte azaldığını
bildirdiler. Çalışmamız her iki çalışmadaki bulguları
histolojik olarak destekler bulgulara sahiptir. Hunter ve
ark.12’nın bir başka çalışmasında menisküslerin dejenerasyonunun
eklem aralığındaki daralmaya önemli miktarda
katkıda bulunduğu bildirildi. Bu çalışmada MRG’deki
menisküs içi dejenerasyonlarla direkt grafilerdeki eklem
aralığının daralmasını değerlendirerek, hem dejenerasyonun
hem de menisküslerdeki pozisyon değişikliklerinin
eklem aralığındaki daralmaya katkıda bulunduğu sonucuna vardılar. Bu çalışmalar kıkırdağın dejenerasyon sürecinde
menisküslerin önemini ortaya koymaktadır. Buna
karşın, Fahmy ve ark.13 1983 yılında yayınladıkları nekropsi
çalışmasında dejeneratif diz ekleminde makroskopik
menisküs patolojisinin ancak örneklerin %57’sinde
bulunduğunu rapor ettiler. Bizim çalışmamıza dahil edilen
örneklerin sayısı 20 ile sınırlı olduğundan, makroskopik
değişiklikler örneklerin daha fazlasında (%80) bulunmuş
ve buna histolojik ve ince yapı düzeyinde değerlendirme eklendiğinde dejenerasyonun tüm örneklerde benzer
miktarda olduğu görülmüştür. Buradan, makroskopik olarak
normal veya normale yakın görünümlü olan menisküslerde
de histolojik düzeyde aşınmaların mutlaka olduğu
sonucu çıkarılmıştır.
Literatürde normal, yaralanmış ve dejeneratif menisküslerin
ince yapı düzeyinde karşılaştırmalı olarak incelendiği
az sayıda çalışma vardır. Atay ve ark.14 diskoid
menisküsün ince yapı düzeyini inceledikleri çalışmalarında
kollajen dizilimin homojen yapı gösterdiğini bildirmişler,
bizim çalışmamızda ise dejeneratif menisküslerde
kollajen dizilimi oldukça heterojen bulunmuştur. Bu
bulgu, yaralanmış diskoid menisküsün yapısının dejenerasyondaki
kadar bozulmadığını göstermektedir. Atay ve
ark.14’nın çalışmasının yanında J. Noble ve D.L.
Hamblen’in15 1975 yılında dejenere menisküslerde ışık
mikroskobisi düzeyinde yaptıkları çalışmalarda izlenen
kondrosit proliferasyonunu takibeden dejenerasyonu destekleyecek
bulgular kalitatif olarak kollajen liflerin miktarında
azalma olduğu yönündeydi. 1975’ten sonra hücre
morfolojisinin değerlendirildiği çalışmalar az sayıdadır.
Çalışmamızda, osteoartritli dizlerdeki menisküs grubunda
kondrositlerde çok sayıda hücre bölünmesi izlenirken,
çoğalan bu kondrositlerin lokal olarak bazı alanlarda toplandığı
görüldü. Kondrositlerin bölgesel olarak küme
oluşturduğu bu topluluklar Noble ve Hamblen’in “klonal
agregasyon” olarak tanımladığı yapılardı. Noble ve
Hamblen15 aynı çalışmalarında eklem kıkırdağı dejenerasyonunun
erkeklerde bayanlara gore daha sık görüldüğünü
belirtmişlerdir, fakat bizim çalışmamızda dejenerasyon
cinsiyetler arasında farklılık göstermemiştir.
Çalışmamızda kondrositlerin ince yapısı değerlendirildi.
Sitoplazmik organel içeriği ve hücreyi çevreleyen teritoriyal
matriks tipik bir kondrositin fonksiyonu hakkında
bilgi veren karakteristik özellikleridir. Dejenere menisküs
grubundaki kondrositler organelden fakir ve yuvarlak
olmayan daha uzun hücrelerdi. Hücre sitoplazması olağan
bir kondrositte beklediğimizden daha fazla sayıda ve
çapta yağ damlacıkları içermekteydi. Ghadially ve ark.16 16-60 yaş arasında değişen hasta grubundaki değerlendirmelerinde
menisküslerin hasarlı ve hasarlı olmayan
kısımlarında matriks bölgesinde lipid artıkları ve kalsifiye
cisimler bildirmişlerdir. Çalışmamızda osteoartritli dizlerdeki
menisküs grubunda izlenen kalsifiye cisimler normal
menisküs grubundaki kesitlerde görülmedi. Ayrıca
Ghadially ve ark.16’nın bildirdiği matriks içindeki lipid
artıklarına rastlanmazken, patolojik gruptaki çoğu kondrosit
sitoplazmasında olağan bir kondrositte izlenemeyecek
miktarda yağ damlacığı izlendi. Nishida ve ark.17
menisküs tamirinde teritoriyal alanda izlenen metakromazinin
fonksiyonel onarımı gösterdiğini yayınladılar.
Bildiğimiz gibi toluidin mavisi gibi metakromatik boyalarla
kondrositlerin çevresindeki teritoriyal matrikste gözlemlenebilen
bir bulgu olan metakromazi glikozaminoglikan
(GAG) sentezini gösterir ki, osteoartritli dizlerdeki
menisküs grubunda çoğalan birçok kondrosittin çevresindeki bu matriks bölgesinde metakromazi izlenmedi. Bu
bulgu diz osteoartritinde kıkırdakta meydana gelen GAG
sentezindeki azalmanın, aşınan menisküste de gerçekleştiğini
göstermektedir. Osteoartritli dizlerdeki menisküs
grubunda kondrositlerin geçirimli elektron mikroskobik
değerlendirmesinde kondrositlerin sitoplazmasının organel
açısından son derece fakir olduğu bulgularımız arasındaydı
ki, bu bulgular bu gruptaki kıkırdak hücrelerinin az
veya hiç sentez yapmayan hücreler olduğunu göstermektedir.
Ghadially ve ark.16’nın tariflediği kalsifiye cisimler
normal menisküs grubunda rastlamadığımız ve sadece
dejenere dizlerde izlediğimiz yoğun dev kalsifiye cisimlerdi.
Hücrelerarası matriks bölgesindeki kalsifiye cisimlerin
varlığı daha önceki bulgularımıza bağlı olarak azalmış
glikozaminoglikan senteziyle açıklanabilir. Herwig ve ark.18 insan diz ekleminde dejenerasyonun çeşitli dönemlerinde
kimyasal değişimleri değerlendirmişlerdir.
Dejenerasyon arttıkça su içeriğinin arttığını, kollajen ve
glikozaminoglikan sentezinin artan kondroitin- 6- sülfata
göre göreceli olarak azaldığını belirmişlerdir.
Çalışmamızda dejenere menisküslerde görülen glikozaminoglikan
sentezindeki azalma diz osteoartritinde görülen
GAG azalmasıyla paralellik göstermektedir. |
Başa Dön
Özet
Giriş
Materyal ve Metot
Bulgular
Tartışma
Sonuç
Kaynaklar
|
Diz ekleminde ilerleyen yaşla birlikte görülen primer
kıkırdak dejenerasyonu, menisküslerde de makroskobik
düzeyde normal görünse de, histolojik ve ince yapı
düzeyinde incelendiğinde benzer oranda görülmektedir.
Çalışmamızda osteoartritli dizlerdeki menisküs aşınması
histolojik ve elektron mikroskobuyla ince yapı düzeyinde
detaylı olarak incelenerek bulgular sunulmuştur. Bu
aşınmanın diz osteartritinin sebeplerinden biri mi, yoksa
sonucu mu olduğu konusunda ise daha detaylı
araştırmalara gerek vardır.
Çıkar Çatışması
Yazarlar, herhangi bir çıkar çatışmasının söz konusu
olmadığını bildirmişlerdir. |
Başa Dön
Özet
Giriş
Materyal ve Metot
Bulgular
Tartışma
Sonuç
Kaynaklar
|